.

   
  web sitem
  kaval
 
      Bu sayfada bulabileceğiniz konular:
¶ Kaval üflemenin ana unsurları..
Kavalda ton çeşitleri..
Vibrasyon sağlama..
Parmak tutuş..
Kaval pozisyonları..
Kaval nota aralıkları..
Başlangıç..
Günümüzde dilli kaval..
Dilli kavalın teknik özellikleri..


KONU 1

Kaval üflemenin 4 ana unsuru vardır: Dudak, nefes, parmak ve dil...

*DUDAKn kavala doğru oturması, kavaldan doğru bir ses elde etmenin ilk aşamasıdır... Gerçek bir kaval tınısını belki de ancak yıllar sonra, dudak adaptasyonu ile sağlayabilirsiniz...Dudağın kaval deliğine oturduğu anda aldığı şekil öyle önemlidir ki; dudak aralığını büyütüp küçülterek yarım ve tam oktavlara (pest ve tizlere) çıkabilir, hatta kaval tonlarının başka renklerini (horlatma gibi) seslendirebilirsiniz...
(Dudak aralığının büyük veya küçük olması çok hassas oranlardadır, abartılı denemeyiniz)...

*NEFES'in doğru kullanılması, yani kavala rasyonel üfleme; entenasyon'u (akort tutturma) sağladığı gibi, az nefesle uzun partileri çalabilmenizi de sağlayacaktır...Hızlı veya yavaş üfleme, dudak hareketiyle de birleştiğinde, oktavlara inip çıkmanızı sağlayacaktır...Kavala çok ufak bir noktadan yoğun üfleme, tiz tonları ve horlatmayı kolaylaştıracaktır...

*PARMAK hareketleri melodi çalmamızı; melodinin ritmik akışını, çarpma, vibrasyon ve ajiliteyi (küçük süredeki notaları hızlı çalmayı) sağlar...

(Kaval çaldığımız her saniye, yukarıdaki üç unsurun aynı andaki uyumlu ve birbirini destekleyen, değiştiren hareketleri ile gerçekleşir...Usta kavalcı bu üç unsuru aynı anda kullanabilme, değiştirebilme başarısını reflex haline dönüştüren; bu üç unsura mükemmel şekilde hakim olan insandır...)


*DİL hareketi; bağlı ve bağsız notaları seslendirmemizi sağladığı gibi, kavaldaki kimi yöresel-vurgulu ifadeyi de ortaya çıkartır...

(NOT: Kaval anadolu'da dudağa yaslamak yerine üst iki dişe yerleştirilerek de, ‘horlatma' tonuyla çalınmaktadır...)

KONU 2


KAVALDA TON ÇEŞİTLERİ:


1. Düz ton: Kavalın en yalın tonudur...
2. Pest ton: Düz üflediğimiz tonun bir altındaki kalın tondur...
3. Horlatma: ‘Kirli' ton dediğimiz bu ton, ‘çoban tonu' olarak da adlandırılabilir...Ülkemizde özellikle Tokat, Bolu ve Doğu illerindeki çalım şekli olmakla birlikte, kısmen Balkan ve Karadeniz'de de görülmektedir...
4. Harmonik ton: Kavalın düz ve yarım oktavını aynı anda duyurabilen tondur...

KONU 3


VİBRASYONU SAĞLAMA (İleriki aşamalarda çalışılmaya başlanacaktır...):


1. Dudak pozisyonuyla: Genellikle ney ustalarının yöntemi olan bu yöntem, kavalda da deneniyor...Dudak kenarlarını hafifçe hareket ettirerek sağlanıyor...
2. Parmak hareketiyle: Parmakların kaval deliğine oturduğu bölgede, özellikle sol ve sağ işaret parmaklarını hafifçe sallayarak yapılan harekettir...
3. Kavalı sallayarak: İki elimizi birden tuttuğumuz kavalı, dudağa hafifçe yakınlaştırıp uzaklaştırarak yaptığımız harekettir...
4. Nefes desteği ile mümkün olabilir...Nefesimizi kaval ucuna peş peşe ve seri şekilde üflediğimiz harekettir...

KONU 4


PARMAK TUTUŞLARI:


Sol elin tüm parmakları; ucuyla, kavalın deliklerine hava almayacak şekilde kapatılır...(Sol el yukarıdadır.Baş parmakla kavalın arkasındaki tek delik; işaret, orta ve yüzük parmaklarıyla da ön yüzündeki delikler üstten itibaren sırasıyla kapatılır)...
Sağ elin baş parmağı deliğe basmaz; sadece kavala arkasından destek tutuşu rölü üstlenir...Yukarı deliklerden aşağıya, sol elin üç parmağından sonra; sağ elin işaret, orta ve yüzük parmağı orta boğumlarıyla (ucuyla değil) delikleri kapatır...Kapatılan en alt deliği ise serçe parmağının ucuyla kapatır...

KONU 5


KAVAL POZİSYONLARI:


Kavalın ana sesi temel olarak la notası kabul edilir (La minör veya La majör)...La notası, sağ elin serçe parmağının basılı olmadığı haldeki kaval notasıdır....(Sadece en alttaki delik açık)...Bu nota gerçekte doğal la (piyano la'sı) değildir. Ama boyu uzun veya kısa; tüm kaval çeşitlerinin bu sesi la kabul edilir...Ve bu pozisyona 2. POZİSYON denir...(Ağırlıkta bu pozisyonu çalışacağız...)
1. POZİSYON ise; kavalın tüm deliklerinin kapalı olduğu haldeki şeklinin la (minör) kabul edildiği pozisyondur...

KONU 6


KAVAL NOTA ARALIKLARI:


Kavalın deliklerini en alttan itibaren sırasıyla (1,2,3,4,5,6, vs.) numaralandıralım...
1. delikle 2. delik arası piyanonun tam sesi kadardır (yani mesela sol-la aralığı gibi)...
2. delikten itibaren (2-3, 3-4, 4-5 vs.) nota arlıkları yarım ses gitmektedir...Yani 2. ve 3. delikler arası la-si bemol, 3. ve 4. delikler arası si bemol-si, 4. ve 5. delikler arası si-do vs. şeklinde gitmektedir...
Ayrıca la kabul ettiğimiz nota; düz tonda la sesini verirken, biraz sert üfleyip ince tona geçtiğimizde mi sesini duyarız...Yine en tizi üflediğimizde ince la'ya ulaşırız...
Demek ki; bir notadan, değişik sertlikte nefeslerle üfleme yaptığımızda, üç aynı notayı duyabiliyoruz...


--------------------------------------------------------------------------------
Başlangıç
2.BÖLÜM

1. DERS:


Kavalı sadece sağ elinizle tutup, hiçbir notaya basmadan uzun uzun üfleyerek ses çıkartmaya çalışınız... Dudağınızı iyi oturtmaya çalışarak deneyiniz...
(Dilsiz kavaldan ses çıkartma başarısını göstermek için birkaç güne ihtiyacınız olabilir; belki de daha fazla...Sabırlı olmalısınız...)


2. DERS:


Kavalı sadece sağ elinizle tutup, hiçbir notaya basmadan uzun uzun üfleyerek, bir üst oktavı (yarım oktavı) çıkartmaya çalışın...
(Bu alıştırmayı da bir-iki gün denemelisiniz...Ta ki, alışkanlık kazanıncaya kadar...)

3. DERS:


Kavalı sadece sağ elinizle tutup, hiçbir notaya basmadan uzun uzun üfleyerek, alt ve üst oktavı sırasıyla çıkartmaya çalışın...
(Bu alıştırmayı, sesleri temiz ve pürüzsüz verinceye kadar çalışmalısınız...)

4. DERS:


Şimdi sadece arka delik ve önden bir deliği kapatarak ( kaval'ın re notası), iki ayrı oktavı sırasıyla çalışmaya başlayın...(notaları hızlı çalmayınız...
Re notasını nefesinizin gittiği yere kadar, oktavını da (ince la notası) nefesinizin gittiği yere kadar uzun uzun üfleyin.. .


5. DERS:


Arka delik ve önden üç deliği kapatarak ( kaval'ın do notası), iki ayrı oktavı sırasıyla çalışmaya başlayın... Yani sol elin dört parmağını da kapatarak...Yine hızlı çalmayınız...
(Do'nun ince oktavı sol'dür)...


6. DERS:
Arka delik, önden üç delik ve sağ elimizin işaret parmağını kapatarak (kaval'ın si notası), iki ayrı oktavı sırasıyla çalışmaya başlayın...
Si'nin ince oktavı fa diyez'dir)...


7. DERS:


Sadece sağ el serçe parmağınız açık olacak şekilde tüm notaları kapatarak (kaval'ın la notası), iki ayrı oktavı sırasıyla çalışmaya başlayın...
La'nın ince oktavı mi' dir)...  DİLLİ KAVAL HAKKINDA(Genel Bilgi)

Dilli kaval, temelde, milli müziğin ana ses sistemi içinde biçimlendirilip geliştirilen, çağdaş müziğin tonal yapısına uygun en eski, yaygın üflemeli türk çalgısıdır.

Geçmişi,insanlık kadar eski olan dilli kaval, tarih boyunca yayıldığı toplumların faklı kültür ve musiki sistemleri içinde değişik ad ve biçimleriyle çalınagelmiş. Çalgının,değişik kültür ortamlarında yer almaya başlaması,onun biçim ve çalınışında da farklılığa neden olmuştur. Milletlerin,kendine has kültürü,buna bağlı olarak da birer musiki sisteminin olduğu genelde bilinmektedir.
Türk milleti, gerek kültür, gerekse musiki sistemi açısından diğer milletlerden ayrılmaktadır. İşte, bu nedenle kaval, ses yapısı ve çalınış tekniği olarak yabancı üflemeli çalgı flütten farklı sayılır.

Zira..."ÇALGILAR,YAPI ÖZELLİKLERİ İTİBARİYLE MİLLETLERİN KENDİNE HAS KÜLTÜR VE MUSİKİ SİSTEMLERİ İÇİNDE BİÇİM KAZANIR."

 


DİLLİ KAVALIN TEKNİK ÖZELLİKLERİ: Geliştirilen Alto ve Sopranı Tonları müziğin piyano karşılıkları ile transpozeye düşülmeksizin sağlanışı 2,5 oktava varan ses genişliği,kazanılan entenasyonu,oluşturulan öğrenim metodu, her ortamda kolaylıkla sağlanabilirliği,vb. Hususlarıdır.

Tüm bunlara ek olarak, ülkemizde bir ilke imza koyan dilli kaval, 1995 yılında Türk Patent Enstitüsünden(00768 No.ile) aldığı buluş (patent)hakkı ile standart üretimi için büyük başarı sağlamış bulunmaktadır. Kuşaklarda bilimsel şekilde yaşamasına ortam oluşturan bu olgu,çalgının günümüzdeki performansını gözler önüne sermektedir.

N O T L A R :

Düdük Nedir? :TDK Sözlüklerinde, "akılsız boş kafa" karşılığında olup içinden geçen havanın yada buhar kuvveti ile keskin ses çıkartan, işaret vermek için kullanılan gereçlerdir. Örneğin; Bekçi düdüğü, Tren-Vabur düdüğü gibi.

Dilli Düdük Nedir ? : Anadolunun değişik yörelerinde, farklı ad ve biçimlerle çocukların söğüt ağacı veya diğer gereçlerle yapıp çaldığı, küçük oyuncak çalgılar olup sitemizde anlatılanlarla hiçbir ilgisi yoktur.Zira "düdük"sözcüğünü çalgı adı ile bağdaşmayan, onun özünü zedeleyen (küçük düşürücü), kasıtlı bir sözcük olarak algılanabilir.

"
DÜDÜK ÖTTÜRÜLÜR,KAVAL ÜFLENİR"

farkını hiç bir zaman unutmayalım. DİLLİ KAVAL HAKKINDA(Genel Bilgi)

Dilli kaval, temelde, milli müziğin ana ses sistemi içinde biçimlendirilip geliştirilen, çağdaş müziğin tonal yapısına uygun en eski, yaygın üflemeli türk çalgısıdır.

Geçmişi,insanlık kadar eski olan dilli kaval, tarih boyunca yayıldığı toplumların faklı kültür ve musiki sistemleri içinde değişik ad ve biçimleriyle çalınagelmiş. Çalgının,değişik kültür ortamlarında yer almaya başlaması,onun biçim ve çalınışında da farklılığa neden olmuştur. Milletlerin,kendine has kültürü,buna bağlı olarak da birer musiki sisteminin olduğu genelde bilinmektedir.
Türk milleti, gerek kültür, gerekse musiki sistemi açısından diğer milletlerden ayrılmaktadır. İşte, bu nedenle kaval, ses yapısı ve çalınış tekniği olarak yabancı üflemeli çalgı flütten farklı sayılır.

Zira..."ÇALGILAR,YAPI ÖZELLİKLERİ İTİBARİYLE MİLLETLERİN KENDİNE HAS KÜLTÜR VE MUSİKİ SİSTEMLERİ İÇİNDE BİÇİM KAZANIR."

 


Dilli Kaval Adları: Eski çağ Mısır'da "flüt",Asur,Finike,Lidya,İbrani,Suriye ve eski Yunan'da (K) "auloş",Sümerlerde ise "Na" olarak bilinirdi. Çağın müzik orkestralarının yapılanmasında ses rengiyle etkin rol oynayan dilli kaval ülkemiz dışında, Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinde "tütek", Azerbaycan ve Ermenistanda "duduk", Avrupa ülkelerinde ise "flüt"adıyla yaygın olarak(ustalıkla) kullanılmaktadır. Dilli kavalı, ilk bulan ya da çalanlara ilişkin; araştırmacılar, Orta Asya -Ural ve Altay Dağları arasında yaşayan ön Türkler'e ait, en eski,ortak uygarlık ürünü olduğu,yayılma merkezinin de bu bölge olabileceği konusunda birleşmektedirler.


Dill Kaval Ailesi : 12 ses çeşitinden oluşan, tercihen ağaçlardan ya da madeniden yapılıp kullanılan, soprano ve alto tonları içerir.
Dilli kaval, ülkemizde yüzyıllar boyu,bir çok yerel ad ve biçimleriyle (gelişigüzel)kişisel becerilerle yapılıp,metotsuz olarak çalınagelmiş, ancak 1981'den itibaren İTÜ.T.M..Dev.Konservatuarında ilk defa metotlu olarak (y.Doç.B.Tarlabaşı tarafından) öğretilmeye başlanmıştır. Dilli kavalın,bu tarihe kadar belirli bir biçim ile öğretilmemesi, özüne ters düşen bazı yanlış yorumlarında yapılmasına ortam hazırlamıştır.


Dilli kavalların,geliştrilen biçimlerinden, milli müziğin dışında ayrıca,beynelmilel (tonal)müziğin de tüm sesleri sağlanmış bulunmaktadır


DİLLİ KAVALIN TEKNİK ÖZELLİKLERİ: Geliştirilen Alto ve Sopranı Tonları müziğin piyano karşılıkları ile transpozeye düşülmeksizin sağlanışı 2,5 oktava varan ses genişliği,kazanılan entenasyonu,oluşturulan öğrenim metodu, her ortamda kolaylıkla sağlanabilirliği,vb. Hususlarıdır.

Tüm bunlara ek olarak, ülkemizde bir ilke imza koyan dilli kaval, 1995 yılında Türk Patent Enstitüsünden(00768 No.ile) aldığı buluş (patent)hakkı ile standart üretimi için büyük başarı sağlamış bulunmaktadır. Kuşaklarda bilimsel şekilde yaşamasına ortam oluşturan bu olgu,çalgının günümüzdeki performansını gözler önüne sermektedir.

 
Dilli Kaval Adları: Eski çağ Mısır'da "flüt",Asur,Finike,Lidya,İbrani,Suriye ve eski Yunan'da (K) "auloş",Sümerlerde ise "Na" olarak bilinirdi. Çağın müzik orkestralarının yapılanmasında ses rengiyle etkin rol oynayan dilli kaval ülkemiz dışında, Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinde "tütek", Azerbaycan ve Ermenistanda "duduk", Avrupa ülkelerinde ise "flüt"adıyla yaygın olarak(ustalıkla) kullanılmaktadır. Dilli kavalı, ilk bulan ya da çalanlara ilişkin; araştırmacılar, Orta Asya -Ural ve Altay Dağları arasında yaşayan ön Türkler'e ait, en eski,ortak uygarlık ürünü olduğu,yayılma merkezinin de bu bölge olabileceği konusunda birleşmektedirler.


Dill Kaval Ailesi : 12 ses çeşitinden oluşan, tercihen ağaçlardan ya da madeniden yapılıp kullanılan, soprano ve alto tonları içerir.
Dilli kaval, ülkemizde yüzyıllar boyu,bir çok yerel ad ve biçimleriyle (gelişigüzel)kişisel becerilerle yapılıp,metotsuz olarak çalınagelmiş, ancak 1981'den itibaren İTÜ.T.M..Dev.Konservatuarında ilk defa metotlu olarak (y.Doç.B.Tarlabaşı tarafından) öğretilmeye başlanmıştır. Dilli kavalın,bu tarihe kadar belirli bir biçim ile öğretilmemesi, özüne ters düşen bazı yanlış yorumlarında yapılmasına ortam hazırlamıştır.


N O T L A R :

Düdük Nedir? :TDK Sözlüklerinde, "akılsız boş kafa" karşılığında olup içinden geçen havanın yada buhar kuvveti ile keskin ses çıkartan, işaret vermek için kullanılan gereçlerdir. Örneğin; Bekçi düdüğü, Tren-Vabur düdüğü gibi.

Dilli Düdük Nedir ? : Anadolunun değişik yörelerinde, farklı ad ve biçimlerle çocukların söğüt ağacı veya diğer gereçlerle yapıp çaldığı, küçük oyuncak çalgılar olup sitemizde anlatılanlarla hiçbir ilgisi yoktur.Zira "düdük"sözcüğünü çalgı adı ile bağdaşmayan, onun özünü zedeleyen (küçük düşürücü), kasıtlı bir sözcük olarak algılanabilir.

"DÜDÜK ÖTTÜRÜLÜR,KAVAL ÜFLENİR"

farkını hiç bir zaman unutmayalım.
(kaynak: www.muzikdersi.com)

 
 
  Bugün 8620 ziyaretçi (13806 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol